- karışmış
- μπερδεμένος
Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.
Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.
HALÎS — Karışmış, muhtelif. * Siyah ile beyazı karışmış saç. * Tel … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MELHUK — Karışmış, kavuşmuş. İltihak etmi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MELTUT — Karışmış, mahlut … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MUHTELİT — Karışmış. Karışık. Karma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜ'TEŞEB — Karışmış, mahlut … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜMTEZİCEN — Karışmış olarak. Birbirine tamamen uyar bir hâlde … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SEVİT — Karışmış, muhtelit … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VİZAM — Her nesnenin ağırlığı. * Başka birşeyle karışmış olan nesne. (Buğdayla karışmış toprak gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Deep state — The Deep state (Turkish: derin devlet) is alleged to be a group of influential anti democratic coalitions within the Turkish political system, composed of high level elements within the intelligence services (domestic and foreign), Turkish… … Wikipedia
alacalı bulacalı — sf. 1) Karışık ve çiğ renkli, alaca bulaca Oğlanlar, alacalı bulacalı, kareli gömlekler giymişlerdi. H. Taner 2) Boyaları birbirine karışmış … Çağatay Osmanlı Sözlük
çepel — is. 1) Kir, bulaşık, çamur, pislik 2) Ürüne karışmış yabancı madde Üzümün çepelini ayıkladı. 3) Çalı çırpı 4) hlk. Bozuk, kapalı, yağmurlu hava Şu saatte kar yağıyordur, daha fenası hava çepeldir, sokaklar çamurludur. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük